23 Eylül 2010 Perşembe

anayasa değişikliğinin gerçek içeriği

Anayasa değişikliğinde tavırlarını "Yetmez Ama Evet" olarak açıklayanların broşürlerinde yazan yalanları tek tek ortaya çıkarıyoruz.

Yalan 1: Yetmez ama ‘Evet’ diyoruz, çünkü darbecileri, işkencecileri, katilleri koruyan Geçici 15. Madde kalkacak. Darbecilerin yargılanmasının yolu açılmış olacak.

*AKP geçici 15. maddeyi kaldırarak darbecileri yargılayamayacak. Çünkü 30 yıllık zaman aşımı süresinden dolayı dava düşecektir. 16 Mart Beyazıt katliamını gerçekleştiren faillerde zamanaşımından faydalanmış, dava düşmüş ve hiçbir ceza almamışlardır. CHP ve BDP mecliste darbecilerin zaman aşımından faydalanmasını engellemek için darbelerin insanlık suçu ilan edilmesi, böylece zaman aşımı süresinin kalkması için önerge getirmişlerdir. AKP iktidarıda bunu desteklememiştir. Darbecilerin yargılanacağını söyleyenler bunu hiç ağızlarına bile almamaktadır. Referandum günü de 30 yıllık zaman aşımı süresi dolmaktadır.


Yalan 2: Danıştay ve İdare Mahkemeleri Kamu yararına aykırı diyerek yürütme/bakan/belediye başkanı gibi karar veremeyecek.

*AKP iktidarı bu değişiklikle yerindelik denetimini yasaklamaktadır. Bakanlıkların, belediyelerin sosyal adalet ve kamu yararı ilkeleri çercevesinde denetlenmesini istememektedir. Çünkü böylece daha rahat zam yapabilecek, Karadeniz'de de daha çok HES yapabilecektir. Örneğin Metrobüs zamları turnikeden atlayarak fiili ve hukuki mücadele sonucunda geri çektirilmiştir. Mahkeme bu zamların kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurmuştur. Bu değişiklik halkın zararınadır. Savunulacak bir tarafı yoktur.

Yalan 3: Güçsüz olana pozitif ayrımcılık yapılacak.

*Yapılması gereken ve yapılmayan kadınlara pozitif ayrımcılık getirmektir. Kadın erkek eşitliği konusunda alınacak tedbirler kadın haklarına somut kazanımlar sağlamamakta ve içeriği muğlak bırakılmaktadır. Başbakan R.T. Erdoğan ''Kadın erkek eşit değildir'' diyerek, sığınma hakkı isteyenlere de ''türk kadını sığınmaz'' diyerek kadınların taleplerini reddetmektedir. Aynı zaman da bu değişiklikte şehit ve gazi eşlerine ayrıcalık getirilmesinden bahsedilirken, bunun yanında doğuda ve güneydoğuda sakat kalan, ölen insanların eşlerinden bahsedilmemektedir. Bu durumda milliyetçiliği arttırmaktadır.

Yalan 4: Özgürlük ve demokrasi için yetmez ama evet

*Bu anayasa değişikliğinde 12 Eylül'le hesaplaşma özgürlük ve demokrasi yoktur. AKP 12 Eylül kurumlarının özüne hiç dokunmamaktadır ele geçirmek istemektedir. Örneğin YÖK bugün AKP elindedir ve üniversitelerde anti demokratik uygulamalar AKP'li YÖK ile sürmektedir. Yunus Söylet 54 öğrenciye 14 yıl 9 ay uzaklaştırma cezası vermiştir. Yunus Söylet de Tayyip'in özel doktorudur.
DGM'lerin devamı olan özel yetkili mahkemelerde KCK operasyonlarıyla onlarca belediye başkanı bu mahkemelerde yargılanmış ve tutuklanmıştır. Samsun da Adana da arkadaşlarımız evlerinde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan posteri olduğu için 30 Mart'ta Kızıldere'de ölenleri andıkları için terör örgütü üyesi gerekçesiyle tutuklanmıştır. Ayrıca referandum sürecinde hayır diyenler polis tarafından saldırıya maruz kalmış ve tutuklanmıştır. AKP iktidarı süresince Türkiye'nin insan hakkı ihlalleri ortadadır. Demokrasi ve özgürlük de tümden yalandır.

Yalan 5: İşçi ve memurların örgütlenme ve mücadele hakkı artacak

*AKP ve anayasa değişikliğini savunanlar işçi ve memurların sendikal hakları konusunda çok açık sahtekarlık yapmaktadırlar. AKP'nin anayasa taslağında grev hakkını tanıyan bir madde bile bulunmamaktadır. Yapılan değişikliklire göre memur-işçi ve hükümet arasında çıkan uyuşmazlığın AKP yanlısı Kamu Görevlileri Hakem kurulu son sözü söyleyecek. Anayasa taslağında sendikal hakları genişlettiğini söyleyen AKP iktidarı işyerlerinde sendikaların olmaması için iktidarının ilk yıllarından itibaren sürekli elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. AKP var olan sendikaları ise kendine yakın bir çizgiye çekmeye çalışıyor. Bu anayasa taslağında işçi ve memur haklarını savunan ve sendikal örgütlenmelerini geliştiren bir madde bulunmamaktadır.

Yalan 6: Fişleme sona erecek

*AKP bu anayasa ile kendi iktidarını güçlendirmekte ve toplum üzerindeki denetimini arttırmayı amaçlamaktadır. Yapılan değişiklik ile fişlemeler sona ermeyecektir. AKP Maraş millletvekili Avni Doğan'ın “40 yıl onlar fişledi, şimdi de biz fişliyoruz.” sözleri AKP'nin fişleme zihniyetinin kanıtlarındandır. AKP iktidarı ile birlikte toplumun büyük çoğunlu dinlenmiş kayıt altına alınmıştır.


Anayasa paketini özgürlük ve demokrasi olarak pazarlayan AKP halkın temel sorunlarına dair hiçbir şey yapmamaktadır. Anayasa paketinde Kürtleri, Alevilerin ve kadınların haklarını içeren maddeler bulunmuyor. AKP eşitlikten bahsediyor; ancak üniversite harçlarını kaldırmıyor,eğitimi parasız temel bir hak olarak anayasal güvence altına almıyor. AKP'nin bu anayasa ile yapmak istediği ortadadır: kendi iktidarını güçlendirmek ve patronların isteklerini karşılamak. “Yetmez Ama Evet “diyenler ise AKP iktidarının bu hedeflerini alkış tutarak destekliyor.

Gerçekten eşit ve demokratik bir anayasa istediğimiz için biz HAYIR diyoruz.
can yücelin şiiriyle noktalayalım.
Kulağımı yeryüzünün toprağına dayamışım Burdan da duyuyorum yurdumun ...Sesli-sessiz o an'anevi ve emevi Siktirici "evet"leri içinden yükselen Mavi tulumlu "hayır" seslerini, Upuzun bir kuraktan sonra Düşen ilk damlalar onlar Bardaktan ve zincirinden boşanan Nisan Yağmurları ve Nisan Tezleri Sağanaklarla sellerin mutlu habercileriÇünkü yurdum sahneden Yanar-dönerler giymiş bir zıpırın "Evet dedi diye yarışmada İzmir Marşı'yla indirdiği Ağzı sade "evet" demek için açılan Şaşkınların sirki değildir "Hayır!" diyoruz artık "Hayır!" "Hayır!" Bu EVETİSTAN'a Hayır!Can YÜCEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder