22 Şubat 2011 Salı

Bir tek Doğulu Diktatörler mi servetlerine servet katıyor?

Ortadoğu’yu uzun yıllardır yöneten diktatörlerin servetleri Batı medyasında tartışma konusu iken politikacıların zengin olması sadece ekonomisi az gelişmiş doğu ülkelerinde değil, çıkar üzerine kurulu burjuva siyasetinin hüküm sürdüğü her ülkede bir kural.

Son günlerde Ortadoğu’da ayaklanan halk kitleleri birçok tartışma başlığının yanında bir şeyi daha gündeme taşımış oldular: Ortadoğu’nun uzun yıllardır yöneten diktatörlerin servetleri. Batı medyası bu haberleri çok sevdi, Kaddafi, Binali, Mübarek ve bunların ailelerinin servetlerine bolca yer verdi.

Ancak bir noktanın üzeri örtüldü: Temel olarak bu diktatörler kişisel servetlerini emperyalizmle kurdukları bağa borçlular. Daha da önemli ve dikkat çekici olanı, politikacıların zengin olması sadece ekonomisi az gelişmiş doğu ülkelerinde değil, çıkar üzerine kurulu burjuva siyasetinin hüküm sürdüğü her ülkede bir kural.

Bu demokratik bir düzene sahip olduğunu iddia eden batı dünyasında her yerden daha fazla geçerli bir kural. Bunlardan birkaçına bakmak bile durumu anlamak için yeterli oluyor:


İtalya'nın Medya Baronu Başbakanı: Silvio Berlusconi
Başbakan Erdoğan’ın çok yakın dostum dediği, hatta samimiyetinden “Silvio” diye hitap ettiği, üstüne üstlük oğlunun da nikah şahidi olan İtalya Başbakanı Berlusconi dünyanın en zengin siyasetçileri arasında yer alıyor.

Adı sürekli seks skandalları ile anılan Berlusconi, İtalya’nın en büyük medya baronu. Kişisel servetinin 25 milyar doları bulduğu belirtiliyor. İtalya'nın en büyük medya şirketi Mondadori ve finans hizmetleri veren Mediolanum da Berlusconi ailesine ait.

ABD Başkanları en zengin %1’lik kesimden
Forbes dergisine göre ABD Eski Başkanı Bush'un servetinin miktarı tam olarak bilinmese de, ailenin zenginliği iyi biliniyor. Bush, bu servetini, bir zamanlar 605 bin dolara satın aldığı Texas Rangers kulübüne ait hisse senetlerini satarak elde etti.

Ancak Bush ailesiyle ilgili daha çarpıcı bir detay, İkinci Dünya Savaşı yıllarına uzanıyor. Nazi savaş mekanizmasının çelik üretiminin belkemiği olan şirketleriyle süper zengin işadamı Fritz Thyssen, savaş sonrası bu zenginliğini batılı arkadaşlarıyla olan bağlantıları sayesinde korudu. New York'taki iki arkadaşı, Prescott Bush ve Herbert Walker, geleceğin ABD Başkanı'nın babası ve kayınpederi idiler.


Missouri Üniversitesi başkanlık tarihçisi Jeffrey Pesley'in incelemesine dayanan Amerikan dergisine göre başkanların çoğunluğunun ABD'nin zenginlik açısından en üstteki üçte birlik kesiminden geliyor. Dergide John F. Kennedy ve ilk başkan George Washington'un 'süper zengin' kişiler olduğu belirtiliyor. Başkanların yarısı, Amerikan toplumunun en zengin yüzde 3'lük kesimine dahil bulunuyor. Yaklaşık 12 başkan ise yüzde 1'in arasına girecek kadar zengin.

Tayyip Erdoğan'ın hatırı sayılır serveti
Başbakan Erdoğan da hatırı sayılır serveti ile dünyanın en zengin siyasetçileri arasında.

Başbakanlık Basın Merkezi'nin internet sitesinde yer alan beyana göre, Başbakan Erdoğan'ın 40 bin TL değerinde Arnavutköy-Bolluca Köyü 376 metrekare arsa, 10 bin TL değerinde Güneysu-Dumankaya Köyü'nde 2 bin metrekare arsa taşınmaz mal varlığı var.

Başbakan Erdoğan'ın banka hesaplarında ise 2.366.109,95 TL'si (Şirket hisselerinin satış geliri, emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarının toplamı) bulunuyor. Sitede yer alan beyana göre Başbakan Erdoğan'ın ayrıca 500.000 TL alacağı olduğu bildirildi.

Başbakanlığının ilk yıllarında da ticaret hayatını devam ettiren Erdoğan konu ile ilgili sorulara da sinirlenerek cevap veriyordu:

‘‘Ticaretten kazancım olmasa Başbakanlık maaşıyla geçinemem. Hiçbir ticari faaliyetimi durdurmak, dondurmak gibi bir durum söz konusu değil. Böyle bir şeye gerek yok. Ben namusumla çalışıyor, helal para kazanıyorsam buna kim ne diyebilir? Ayrıca ben bu işe Başbakan olduktan sonra başlamış olsam, haydi yine eleştirsinler. Ama ben bu işi 17 yıldır yapıyorum. Yeni başlamış olsam neyse.''


Erdoğan’ın her üçü de Ülker ürünlerinin dağıtımını yapan Emniyet, İhsan ve Yenidoğan Gıda şirketlerinde ortaklığı bulunuyordu. Emniyet ve İhsan Gıda'nın kuruluşları eskiye dayanırken, asıl işi Cola Turka'yı dağıtmak olan Yenidoğan Gıda ise Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde kurulmuştu.

Erdoğan’ın unuttuğu bir şey vardı, Başbakan olmasa bile uzun yıllardır siyasetle uğraşan Erdoğan ayrıca bir dönem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmıştı. Erdoğan başbakanlığının ilerleyen sürecinde bu şirketlerdeki hisselerini sattı.

Başbakan'ın servetinin gerçek sınırları ise bilinmiyor. Yakın zamanda Wikileaks belgelerinde de İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı bulunduğu bilgisi yer alan Erdoğan'ın servetinin 3 milyar dolara kadar ulaştığını iddia eden kaynaklar var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder